Berna Şahin tarafından yazılmış bir hikaye. Adını henüz duymamış olabilirsiniz, ama 3 sene (benim koyduğum nokta) sonra duymuş olacaksınız. İsterseniz bir kenara not edin.
*******
UÇURUM
Kış'ın gelişiyle evime biraz neşe geldi.Uzun zamandır kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim.Hüzünle geçen günlerimin acısı bayatlamaya başlamış sınırsız bir mutluluğa doğru koşmaya başladığımı hissediyordum.Kararımı vermiştim.Ne pahasına olursa olsun bir daha asla zavallı acılar içinde kıvranmayacaktım.Her ne kadar içimi tiril titreten yok olmuşluk korkusu sarsada en güç kararlarda bile kendi başıma ayakta kalabilme şansına ve bunları uygulayabilme yeteğine sahip bir kadındım.Çoğu kez içinden hiç çıkamayacağımı sandığım yaşamda bana da bir yerler vardı bunu biliyordum.Bir çok şeyi düşünebiliyor onları paylaşacak bir dostum olmamasından hayıflanıyordum.Oysaki dostluklar ne kadar önemliydi benim için.İnsanlar.Büyük küçük demeden,güzel çirkin ayırmaksızın.Yaşama canlılık katan bütün duygularımı paylaşacak konuşacak birilerinin olmaması ise ne büyük bir acı!Bütün hissettiklerimi tek bir noktadan değil sonuna kadar anlayabilen,dudaklarımdan çıkmak üzere olan aynı sözcüğü kullanarak düşüncemi tamamlayan,benimle karşılıklı konuşarak ruhumumun kıyılarına azgın dalgalar gibi vuran biriyle konuşamamak koca bir hiçten başka bir şey değildi..Bu dünyada başkalarınınkinden daha fazla önem verdiğin birinin taktirini kazanamamak ölümdende beterdi.Bir yığın yeteneğe sahip olmak,hissetmek,bunca duygu ve bunları değerlendirememek,paylaşamamak ne berbat ne büyük ıstırap.Bu şartlar içinde yaşamak aslında ölü bir bedene sahip olmaktan farklı bir şey değildi.Bu dünyada hiç bir şeyde süreklilik yok.Düşünceler zayıflamış,sevgiler yozlaşmış benlikler küçültülmüş.Kesin olarak eminimki ağlanacak çok yerde saçma sapan bir sürü şeye gülüyoruz.Her şeye karşı iyiyiz hiç bir şeye karşı asla iyi değiliz.Oysa ben sevgi için yaratılmışım.Bu yozluk bu sevgisizlik beni yok ediyordu.Beni anlama kabiliyetinden yoksun olanlar arasında ne zekam ne sevgim hiç bir fayda sağlamıyordu. Hastalanıyordum.Ölüyordum.Hiç bir umudum yoktu artık.Sıkıntılar içinde kalıp sevimli ve güzel olan her şeye beni sıkı sıkı bağlayan çıkarcı yakınlıklar ve sahte dostluklar ruhumu bu dünyadan koparmıştı.SEVGİ YOK,beni düşünen,düşünmemi gerektiren kimse yoktu hayatımda. Sevmek ve sevilmek,seçkin bir mizacın beni anlamaması bütün düşüncelerimin bütün hareketlerimin bir amacı olmaması karmakarışık canlı ama ölü bir varlık kılıyordu beni.Tarifi mümkün olmayan acılar nereden başladığını kestiremediğim sancılar beynimi zorluyor,gecenin bir yarısı midemden geldiği belli ağzımı ekşiten köpüklü sularla uyanıyordum.Beni güçlü kılan ne varsa ağır ağır kaybediyor eriyordum. İnançlar ciddi duygulardır.Benliğimizin katıksız yemleridir.Dünyada varlığımızı sürdürebilmenin tek yolu inançlarımızdır.Onların farkına kaybettikten sonra varırız.İnaçlarımı kaybetmiş, ağlarını bozan bir örümcekten başka bir şey değildim.Tüm işlevlerim hareketini yitirmiş,vücut sıcaklığım düşmüş,nefes alacak hava bulamıyordum.Düşüncelerim uzayda dolaşıyor,hiç bir şeyin özünü bilmiyor,bu ebedi problemler kafamın içinde rahatsızlık veriyor sonsuzluğa kayıyordum.İnsanların çoğunun hissedemediği yüksek düzeydeki heyecanları algılayıp,arzu ettiğimden daha alt düzeyde kalan şeylerle yaşamak göz yaşlarımın dökülmesine düşüncelerimin daralmasına neden oluyordu.Onların dile getirdikleri düşüncelerle benim düşüncelerim arasında hiçbir uyum yokken insanların etrafımda olmasının anlamıysa ortadan kalkmıştı.Ancak,sonsuz miktardaki sevgi ihtiyacımı karşılayabilecek bir ortamda mutlu olabilirdim.Aksi halde biliyordum ki ölecektim.Bu sevgiyi bu heyecanı bulamazsam benim için mutluluk yoktu,olmayacaktı.Bu duyguları tatmadığım bir çevrenin içinde,daima ya bir zavallı ya ölü gibi yaşayacaktım.Bendeki özellikleri taşıyan benzer biri olmadıkça ve anlaşılmadıkça ruhum bededimi taşıyamayacak kadar ağırlaşacaktı. Son zamanlarda konuşamıyor,haykıramıyor artık ağlayamıyordum bile.Amaçsız ve mutsuz yaşamaktaydım.İşte tam bu noktada dirildim.Çıkarları,koşullu sevgilerı,sahte dostlukları ve yapay ilişkileri kalan tüm gücümle sahip olduğum yüce sevgiyle protesto ettim.Acılarla kıvranan alıngan bir bir insanın kendini güçlü göstermek istediği ıstıraplı çabaları rafa kaldırıp penceremi kışın soğuğuna rağmen ardına kadar açtım.
Bildiğim herşeyi zarar görerek öğrendiğim için bildiğim şeyi tam bilirim.Bunun için ki sivriyim,zaman zaman kesin konuşurum.Çok acı çektiğim için benim kadar acı çekmemiş olanlardan daha iyi sevmek daha iyi konuşmak durumundaydım.Hakkımda yargıya varıp beni biraz tanımadan azıcık anlamadan aklı başında doğup bilmedikleri şartların etkisiyle saçma sapan bir tip haline geldiğimi bilmeyenler için artık üzülmeyeceğim gaflete girmeyeceğim.Üzerimde sevgimin yüceliğini anlayamayıp beni değiştiren,bana dokunan kirli parmak izlerini bırakanlardan intikamımı almak için ölmeyeceğim.
Berna
17 Aralık 2006
03 Aralık 2006
Xgl ve Compiz (Linux Kullanıcıları İçin)
http://video.google.com/videoplay?docid=1744243597010709892
Yukarıdaki videoya bir bakınız. Deli birşey değil mi?
Bir arkadaşım denemişti ve 2 kere bilgisayarı patlamıştı. Korka korka denedim, "http://www.tectonic.co.za/view.php?id=916" adresinin yardımı ile çaaat diye çalıştı.
Diz üstü bilgisayarın ekran kartı boktan olduğu için haddinden fazla kasıldı makine. Ama evdeki alette çattır çattır çalışacak, ben de zevkin doruklarında takılacam...
Windows kullanıcıları için: Arkadaşlar, yeter artık. Bırakın şu windows işini. Vista çıkacak diye bekleşiyosunuz. O kadar para vereceğinize aynı işi beleşe halledin. Vista alınca olay bitse iyi, gidip bi ton parça alıp, bilgisayarınızı yenilemeniz gerekecek vs. vs. vs. Bak gene tansiyonum çıktı...
Linux. Hazır ol! Linux. Hazır ol! Linux. Dağılabilirsiniz.
Yukarıdaki videoya bir bakınız. Deli birşey değil mi?
Bir arkadaşım denemişti ve 2 kere bilgisayarı patlamıştı. Korka korka denedim, "http://www.tectonic.co.za/view.php?id=916" adresinin yardımı ile çaaat diye çalıştı.
Diz üstü bilgisayarın ekran kartı boktan olduğu için haddinden fazla kasıldı makine. Ama evdeki alette çattır çattır çalışacak, ben de zevkin doruklarında takılacam...
Windows kullanıcıları için: Arkadaşlar, yeter artık. Bırakın şu windows işini. Vista çıkacak diye bekleşiyosunuz. O kadar para vereceğinize aynı işi beleşe halledin. Vista alınca olay bitse iyi, gidip bi ton parça alıp, bilgisayarınızı yenilemeniz gerekecek vs. vs. vs. Bak gene tansiyonum çıktı...
Linux. Hazır ol! Linux. Hazır ol! Linux. Dağılabilirsiniz.
02 Aralık 2006
Dose, Overdose, Golden Shot
Dün sabah 7:30'da teker dönmeye başladı ve Çorum'a gittim. İstanbul trafiğinden çıkabilmek uzun sürdü. Saat 15:00 civarı da Çorum'a vardım.
Aynı akşam saat 21:00'de Çorum'dan yola çıktım ve bu sabah saat 5:00 civarı eve varabildim.
Toplam 15 saat araba kullanarak 1400km kadar yol teptim. Buna overdose denir. Yolun son 2 saatinde halusinasyonlar ve iluzyonlar görmeye başladım. Yol 2 saat daha uzun sürseydi kesin golden shot olayına girmiş olacaktım. Ne gördüğüm bana kalsın.
Yedek şoför olarak gelen ve ehliyeti olmadığı için arabayı kullanamayan; dönmeden önce hayvan gibi rakı içen, yolda da 2 bira içerek sinirime sinir katıp peşinden uyuyan arkadaşıma sonsuz teşekkürler.
Çorum'dan aldığımız ve 1-2 saat de olsa arabayı kullanacağını ümit ettiğim; arabaya biner binmez viski içmeye, akabinde yol sonuna kadar kafasına havlu koyup uyuyan aziz ortağıma da binlerce teşekkürler.
Bi daha kimseye güvenip de iş yaparsam...
Aynı akşam saat 21:00'de Çorum'dan yola çıktım ve bu sabah saat 5:00 civarı eve varabildim.
Toplam 15 saat araba kullanarak 1400km kadar yol teptim. Buna overdose denir. Yolun son 2 saatinde halusinasyonlar ve iluzyonlar görmeye başladım. Yol 2 saat daha uzun sürseydi kesin golden shot olayına girmiş olacaktım. Ne gördüğüm bana kalsın.
Yedek şoför olarak gelen ve ehliyeti olmadığı için arabayı kullanamayan; dönmeden önce hayvan gibi rakı içen, yolda da 2 bira içerek sinirime sinir katıp peşinden uyuyan arkadaşıma sonsuz teşekkürler.
Çorum'dan aldığımız ve 1-2 saat de olsa arabayı kullanacağını ümit ettiğim; arabaya biner binmez viski içmeye, akabinde yol sonuna kadar kafasına havlu koyup uyuyan aziz ortağıma da binlerce teşekkürler.
Bi daha kimseye güvenip de iş yaparsam...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)