2 haftadır neredeyse sürekli işyerindeyim. Burada yatıyorum, kalkıyorum. Zamanla yarışıyoruz ama saatlerden ve günlerden bağımsız gibiyim. Bu haftanın 3 gününün bayram olduğunu da düşünürseniz, garip bir his oluyor insanın içinde. Bir de evinde çok sevdiğin 7 aylık hamile bir karın varsa iyice garip hissediyo insan. Sanki hayatın boyunca işyerinde yaşamışsın, ailen, akraban yokmuş, evlenmemişsin, okula bile gitmemişsin gibi geliyor. Saate baktığımda, mesela, 4 gösteriyor ise gündüz 4 mü gece 4 mü karıştırmaya başladım.
Yurt dışına sigara filtresi satıyoruz. Evvelki hafta Cuma gününe mal yetiştirmek için her gece işyerinde yatmak zorunda kaldım. Gönderdiğimiz ise şu idi:
Bu hafta durum biraz daha vahim idi. Evvelki hafta 60 koli yetiştirmiştik, bu hafta ise 100 koli yetiştirmek gerekiyordu. Ayrıca bayramdı ve çalıştıracak insan bulmak zordu. Ancak şimdiye kadar çevremde hemen hemen herkesin bendeki kızdığı huy işe yaradı. Mahalledeki 5 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki ihtiyara kadar herkesle muhabbetim süper. Böyle sıkışık bir durumda olduğum haberini yayınca 8 genç arkadaş toplandı. 4 kişi gece 12 saat, 4 kişi gündüz 12 saat çalışarak kutulamayı tamamlamak üzereler (az sonra son 2 koli bitecek). Sağolun arkadaşlar... Bu haftanın ürünü ne mi?
Evimi ve karımı özledim. Kızcağızı koca bayramda çay içmeye bile götüremedim :( Özür dilerim karıcım.
Not: İşin son gününde aşırı yağmur yüzünden dükkanı su basması da beni o kadar mutlu etti ki anlatamam. Telefondaki sesimden ruh halimi anlayıp destek için gelen karıma ve anneme çok teşekkür ederim. Ayrıca gece 3'te elektriğin kesilmesi, gençlerin azimle el feneri ile çalışmaya devam etmelerine ne demeli?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder