23 Aralık 2011

Bir şeye daha kızıyorum

Hayatta tahammül edemediğim tek bir şey var sanıyordum. Meğer bir tane daha varmış.

Aptallığa tahammül edemiyorum. Tahammül edemiyorum demek, öyle menopozlu kadının tahammül edememesi gibi bir tahammül edememek değil. Sinirlerim geriliyor, kendimi tutamayıp patlıyorum. Ama nereye patladığıma o sıra dikkat bile edemiyorum. Çok kötü bir durum. Öyle tahammül edemiyorum yani. Normalde çok sakin ve neşeliyim. Bu tahammül edemediğimi bildiğim şey.

Yeni öğrendiğim şey ise yapanın yanına kâr kalması tahammülsüzlüğü. 3 gün önce bir arkadaşımın başına gelen olay sonrası öğrendim. O kadar sinirlendim ki, arkadaşımdan beter oldum, ertesi gün ise herşeyi bırakıp arkadaşıma bişey yapmadığı için bağırmaya başladığımı farkettim. Allahtan beni tanıyor ve seviyor. Yoksa ağzıma sıçması gerekir, ya da en azından "sanane lan, siktir git" demesi gerekirdi. Öyle kaybettim kendimi telefonda. İyi değil. Sonra düşününce, daha önce de böyle yapıp da yanına kar kalma durumlarını gözden geçirince, evet dedim kendi kendime, galiba ben buna da tahammül edemiyorum.

Umarım arkadaşım bişey yapar, ben de rahatlarım. Bencil bir istek değil, arkadaşım çok daha fazla rahatlayacak. O unutsa bile ben ona sık sık hatırlatacağım. Okuyordur belki yazdıklarımı. Unutma, unutsan da unutturmayacağım, tamam mı? Kim olduğunun farkında ol, ne gerekiyorsa yap. Acıma, acınacak hale düşürme kendini. İyi düşün, bir kerede yap. Yoksa sonunda ben yapacağım.

1 yorum:

  1. bu yazın sayesinde doğru vurgu ile "kerrrrat cetveli"nin küfür sayılabileceğini fark ettim. bir de merak ettim tabii, kimin yanına kâr kalan nedir? kim olduğunu değil de olayı merak ettim aslında.

    YanıtlaSil