11 Aralık 2011

Hikaye

Yazmak istiyorum zaman zaman, hem de çokça. Hikaye yazıyorum. Birkaç
arkadaşıma ve kızkardeşime gönderiyorum. Beğeniyorlar. Ama benim
hikayelerim çok kısa. En uzunlarından biri 3 sayfa, ama fikir Stephen
King'de olsa aynı şeyi 300 sayfada anlatırdı. Gereksiz.

Bir açıdan da Fahrenheit 451 geliyor aklıma. Hani çok şey kısaca
veriyolardı halka. Ama yine de daha kısa olanın daha etkili olduğunu
düşünüyorum. Einstein da benzer bir şey söylemiş ya hehe.

Ama hikaye dışında da yazmak istiyorum. En rahat şey yazmak. Daha saf.
Kitap okuyosun mesela. Kitaplarda hemen hemen her zaman aslında
faydalı olmak istediğin insan / durumda bile aslında kendine faydalı
olmak istediğin söyleniyor. Düşünüyosun, lan doğru cidden. Kendime
faydalı olmak istediğim için yazmak istiyorum herhalde. Düşünmek için
daha fazla zaman gerekiyor.

Bu teori 2 - 3 gün önce abimi düşünürken ortaya çıktı. Aslında kendi
kendime abimi düşünürken bir ışık yandı, doğru olmayabilir de. Yani
abim için geçerli olmayabilir. Kör kendinden pay biçer derler ya,
benim geçerli.

Abim ciddi konularda konuşmayı sever. Kimsenin ciddiye almadığı ama
gerçekten ciddi olan konulardır bunlar belki de. Yine de en doğrusunu
bulmak için konuşmak ihtiyacı hisseder. Çünkü düşünürken çok hızlı
gider. Karar verme mekanizması düşünme mekanizmasından çok daha yavaş
çalışır. Aynı anda çok karmaşık onlarca şey düşünürsün ama karar
verirken o kadar hızlı analiz edemezsin. Karar vermek değil de analiz
etmek diyelim. Düşünmek yerine de ihtimal hesabı diyebiliriz. İhtimal
sayısı 2 olsa da, analiz mekanizması nispeten yavaş olduğu için,
analiz sona erene dek ihtimal mekanizması ihtimallerin sonuçlarını 8.
dereceye kadar hesaplamış ve devam etmekte olur. İhtimal mekanizması
analiz mekanizmasına sürekli data yükler ve analiz mekanizması işin
karmaşıklığından ziyade ihtimal mekanizmasının gönderdiği yükün
fazlalığı sebebi ile iflas eder. Eğer kafan fazla hızlı ve belki de
ihtimale ağırlık verecek şekilde fazla hızlı ise analiz zorlaşır.
Çünkü standart yoktur kafanın içinde. Analiz mekanizması yüzde kaç
sapma ile hesap yapması gerektiğini bilmez.

Konuşmak ise düşünceye göre çooooooooooook yavaş bir mekanizma. Hatta
deli değilsen ve kendi kendine konuşmuyorsan karşında seni dinleyen
biri varsa (benim gibi makinelerle konuşmuyorsan) hız daha da azalır.
Bu da senin ihtimal mekanizmanı açıklayana kadar geçecek sürede analiz
mekanizmanın bir cevap türetebilmesine olanak sağlar.

Benim gibi kağnı arabası kadar hızlı olanlar için de yazmak daha doğru
bir tercih. Ama bir yandan da eğer abim gibi Ferrari hızında biri
yazsa idi ne olurdu diye düşünmeden edemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder