22 Ocak 2014

Deneme

Ülkeyi bu kadar zorlayan bir ahval ve şerait içinde bizim gibi sade vatandaşların kendilerini atabilecekleri son liman mizahtan başka ne olabilir diye düşünürken karşıma çıkan komik karikatürler, yazılar, asparagas haberler ile neşemi bulmak üzere iken çıkan makine arızaları ile üstüste binen alacakların borçları karşılamamasını müteakip sürekli bir parasızlık ile vergi ve ssk borçlarının birikmesi ile sonuçlanan geri gidişe bir dur deme vazifesi ile işletmeyi satmayı denemem ile hüsrana uğramam arasında geçen 2 haftada eve gitmek istemeyen bünyeden işe gitmek istemeyen bünyeye terfi edişin bilinci ile içine gireyazdığım depresyonvari ruh halimi açıklamaya çalıştığım evdeki ses evdeki ses bam bam eşimden yediğim sessiz ama etkili zılgıtlar ile onun hayattan beklentileri ile benim içinden çıkmaya çalıştığım bataklığın uzaktan yakından ilgisinin olmamasının açık seçik şekilde toplam 65 karakterle bir sms içinde belirtilmesi ile eşiğinde bulunduğum depresyonel baskıya artık direnemeyerek içine düşmemle sonuçlanan olaylar silsilesi ile arkadaşsız kalmışlık yalnızlık ve konuşacak insan bulamayışın neticesinde kendini iyice kendine kapatan karakterimiz yani ben kaldırımda var olan global tüm trafik kurallarına uyarak yürürken gözümden damlayan o tek damla yaşın bedelini kimin ödediği ile kimin sebep olduğu sorularına kendisinden başka cevap bulamadığından artık içine düştüğü bu durumda ölünün üzerine kürekle toprak atılması gibi depresyon örtüsü ile de örtünce önüm arkam sağım solum depresyon olması ile birlikte artık ne yapmam gerektiğini çok iyi bilmekle hiçbirşey yapamıyor olmak ayrışımını dahi bilerek kıpırdayamadığımdan filhakika kıpırdadığım bugünkü son durumda gerek ticaret odasının iç tetkik prosedürleri gerekse de esnaf ve sanatlarlar birliğinin istanbul merkezindeki ve ankaradaki konfederasyonunun ilgili bölümlerinin karşılıklı zıtlaşmamıza rağmen her seferinde telefonu açmazlıktaki başarıları beni kendimle ilgili sürekli şüpheye düşürürken arada bir kendime karanlığın en yoğun olduğu zaman şafaktan önceki zamandır diye yalan söylememle birlikte o şafak 4 yıldır hiç sökmez ve ben aynı batak içinde hiç durmadan kendimi tüketirken boş zaman özlemi ile yanıp tutuşur ve boş zamanlarımda sike sürülecek iş yapmazken başımı alıp bedenimden ayırıp gezmeye gönderme arzusu aradaki boyun bağlantısının tekrar birleşmezliği tereddütüyle arada kalmış olmaktan sebep varoluşumu sorgulamamın artık ergenlik çağında olmadığım için saçmalığı ile dine dönüş ile ateizm arasındaki gelgitlerin de eklenmesi sonucunda yine yeni yeniden kıpırdayamamak ve esasen şartların o kadar sıkışık olmadığının farkında olmakla birlikte kendi kendini bu derece köşeye sıkıştırabilmekteki insan ötesi başarının çağımızın bir hastalığı olup olmadığının analizi ancak insanlarla münakaşa, münazara ve müsterih bir düşünce ile ortamdan uzaklaşmak iken bir ortama sahip olamamanın verdiği coşkun eziklikle birlikte ezelden var olan aşağılık kompleksini bir arada taşımak 54 kiloluk vücuda ve 1.4 kg'lık beyine ağır gelmezken uzun namlulu tüfekle 10km koşan komandonun son dakikalarda yıkılma hissi gibi ben de artık yıkılma hissi içinde cesaretle boğuşmakta iken o şanslı komando gibi mesafeyi bilerek değil bilmeyerek koştuğum ve taşıdığımdan kelli yıkılıp yıkılmama kararı arasında gidip gelerek, zaman zaman çölde serap gören susuzlar gibi olup, aynı zamanda çölü geçmek için su aramak değil susuzluğa alışmak gerektiğini de bilerek, kısacası her bi boku bilip her bi boktan haberdar olup dakikası dakikasına ne yapılması gerektiğini ve çizdiği rotanın sonunun nereye varacağından hemen hemen emin olup bi sik yapmadan mal gibi oturmayı tercih edip ve bunun da sonunun ne olacağından adı gibi emin olup, aslında hayatın o kadar da karmaşık olmadığını bilip, evet evet bunu da bilip, yine de koyun gibi otlayıp kesileceği zamanı beklemek gibi hiçlikler ve tümlükler arasında dolanan kişiyim.

Çok yorgunum. Kafam çok yorgun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder